Tavşan dudak sendromu cerrahi olarak farklı adlarla anılabilir. Bilateral konjenital, yarıklı dudak ve damak ile van der woude sendromu bu alanda en çok bilinen tanımlardır. Tavşan dudak nadir olarak görülen bir genetik bozukluktur. Bebeklik döneminde görülen bu sendrom bebeklerin dudak ve damaklarının iki kenarında görülebilir. Kişiye göre değişken gösteren bu belirtinin yanı sıra yalnız tek bir bölümde de yarık görünümü ile karşılaşmak mümkündür. Dudak yarığı genellikle dudağın iki kenarında bulunur ve dudakların kulağa doğru uzanması şeklinde bir görünüme sahip olur.
Eğer damakta görülürse de damak dokusunun bir kısmında ya da damak yapısının tamamında etkili olabilir. Çoğunlukla genetik sebeplere bağlı olarak ortaya çıktığı belirtilebilir. Bunun dışında spontan mutasyon olarak da kendisini gösterebilir. Tavşan dudak sendromu bazı durumlarda farklı durumları de etkileyebilir. Dilde ufak çatlak görünümü, kulak anomalisi, diş anomalisi, damak ya da dudakta kist oluşumu ve lezyonlar bu duruma bağlı olarak en sık görülen belirtilerdir.
Tavşan Dudak Sendromu Neden Olur?
Tavşan dudak sendromunun nedenlerini genetik ve çevresel faktörlere bağlı olarak iki şekilde ele almak mümkündür. Genetik faktörler olarak, kişinin ebeveynlerinde aynı sağlık sorunun görünmesi öncelikli olarak etkili olabilir.
Ebeveynlerden biri ya da ikisi birden bu genetik bozukluğu taşıyorsa bu durum bebeğe de yansıyabilir. IRF6 genetik mutasyonu bu sendromu etkileyen başlıca genetik bozukluklardan biridir. Bunun yanı sıra farklı genetik mutasyonlara bağlı olarak da sendromun görülme olasılığı vardır.
Çevresel faktörler olarak ise anne karnında bebeğin maruz kaldığı birçok faktör etkili olabilir. Annenin hamilelik süresinde alkol ve sigara kullanması öncelikli etki eden durumlardır. Ayrıca hamilelikte kullanılan bazı ilaçlar da bu sendromun görülmesinde rol oynayabilir. Bunların yanı sıra enfeksiyona bağlı olarak da tavşan dudak sendromu ortaya çıkabilir.
Sonuç olarak bu sendromun ortaya çıkmasında farklı birçok faktör tetikleyici güç olabilir. Sendromun görüldüğü durumlar kişilerin genetik özelliklerine bağlı olarak değişkenlik gösterir. Bu da sorunun ortaya çıkmasında tek bir faktör etkili olabileceği gibi birden fazla nedene bağlı olarak belirti gösterebilir.
Tavşan Dudak Türleri Nelerdir?
Tavşan dudak sendromu yarıkların yerleşimi ve şiddetine bağlı olarak farklı türlere ayrılabilir. Yarık yerleşimi tek taraflı ise uniteal tavşan dudak tanısı konulabilir. Uniteal tavşan dudakta oluşan yarık kulağa kadar uzanan bir görünüme sahip olur. Bilateral tavşan dudak olarak bilinen bir diğer tür ile karşılaşmak da olasıdır. Bu türde ise dudakta beliren yarık görümü iki taraflıdır ve kulağa doğru uzanan bir yapıya sahiptir.
Hastanın damak yapısında sorun yoksa yalnız dudak kısmında yarık varsa izole dudak yarık olması durumu söz konusudur. Tam tersi olarak dudak kısmında bir belirti yok damakta yarık varsa da izole damak yarığı tanısı konulabilir. Son olarak ise hem damakta hem dudakta yarıkların görülmesi sonucu damak ve dudak yarık belirtisi hastada kendisini gösterebilir. Bu türlerin hangisinin olduğunun tanısına ise alanında uzman bir doktor tarafından karar verilir.
Tavşan dudak ameliyatı doğuştan dudak ve damak yarıkların onarılması için yapılan cerrahi bir işlemdir. Yarığın şekli ve derecesi göz önünde bulundurularak uygun bir ameliyat planı hazırlanır. Ameliyat öncesinde genel anestezi uygulaması ile hasta ameliyata hazır duruma gelir. Plastik cerrah kontrolünde yapılan ameliyat yaklaşık birkaç saat sürebilir. Ameliyat anında uygun görülen tekniklerle yarık düzeltilir. Dudak dokuların birleştirilmesi ile dudakta simetrik bir görünüm elde edilir. Eğer yarık damaktaysa damak dokuları üzerinde işlem yapılır. Yapılan müdahalenin ardından dikiş atılarak ameliyat tamamlanır.
Tavşan Dudak Ameliyatı Öncesi ve Sonrası
Tavşan ameliyat öncesi ve sonrasında bazı noktalara dikkat etmek gerekir. Özellikle iyileşme aşamasında kontrollü ve ameliyat yaralarını zorlamadan bir süreç getirmek fazlasıyla önemlidir. Bu sebeple ameliyatın ardından operasyonu gerçekleştiren doktor hastayı bir süre gözlemler. Yara bakımının yapılması ve pansuman adımlarını eksiksiz yapılması ameliyat sonrası için önemli noktalardır.
Ameliyat sonrasında ağrı hisseden hastalar için doktor tarafından oluşturulmuş reçeteli ilaçlar tercih edilmelidir. Ağrının şiddeti artar ve ilaçla kontrol edilemez duruma gelirse doktora başvurulabilir. Ayrıca operasyon sonrası için beslenme düzenine de dikkat edilmelidir. Son olarak doktorun belirlediği tarihler arasında kontrollerin aksatılmaması önemli olan noktalardan biridir. Bu ayrıntılara dikkat ederek ameliyat sonrası iyileşme sürecinin daha rahat atlatılması mümkündür.
Dudak damak yarığı halk arasında tavşan dudak ve kurt ağzı olarak da bilinen doğumsal anomali durumudur. Bu gibi sağlık problemiyle karşılaşan hastalar için uygulanan tedavi yöntemi de dudak damak yarığı estetiği adı altında gerçekleştirilir. Alanında uzmanlaşmış doktorlar tarafından yapılır. Yapılan operasyon doğuştan dudak ve damak yarığı sorunu ile karşılaşan kişiler için uygun bir tedavi yöntemidir.
Estetik müdahale sırasında dudak ve damak kısımlarında bulunan yarıkların düzeltilmesi hedeflenir. Bu sayede yüzün diğer bölümleri ile bütün oluşturacak şekilde bir görünüme sahip olmak mümkün olur. Dudak ve damak yarığı konusunda yapılan estetik müdahaleler plastik cerrahi alanına bağlı olarak gerçekleştirilir. Hastada görülen semptomlar ve deformenin derecesine bağlı olarak bir Dudak damak yarığı estetiği planı yapılır. Yapılacak müdahale dudak ve damak yarığı cerrahisi kapsamında uygulanır.
Dudak Damak Yarığı Neden Olur?
Dudak damak yarığı doğuştan olan bir durumdur. Bebeklerin anne karnındaki gelişim süresinde damak ve dudak yapısının olması gerektiği gibi oluşmamasından kaynaklı olarak görülür. Kesin bir tanımla bu durumun nedenlerini belirtmek mümkün değildir. Ancak genel bir ifade ile çevresel ve genetik nedenlere bağlı olarak görüldüğü belirtilebilir. Genetik faktör olarak kişilerin ebeveynlerinden bir ya da her ikisinde birden dudak ve damak yarığı görülmesi önemli etkendir.
Genetik faktörlerin yanı sıra çevresel faktörler de bu sağlık probleminin görülmesinde etkilidir. Özellikle annenin hamilelik döneminde sigara, alkol kullanması bebeğin bu durumlar karşılaşmasına neden olabilir. Ayrıca anne karnında bazı ilaç kullanımı ve enfeksiyonlarla karşılaşan bebeklerde de bu durum görülebilir. Bu sağlık sorununun ortaya çıkmasında genetik ve çevresel faktörlerin her ikisinin de ortak olarak etkili olduğu durumlarla da karşılaşılabilir.
Dudak Damak Yarığı Operasyonu Nasıl Gerçekleştirilir?
Plastik cerrahisine bağlı olarak gerçekleştirilen dudak damak yarığı estetiği işlemleri farklı bir dizi müdahale şeklinde yapılabilir. Operasyonun ilk adımında hazırlık süreci yer alır. Bu aşamada işlemi yerine getirecek cerrahi ekip ve hasta operasyona hazırlanır. Çoğunlukla operasyon genel anestezi uygulanarak yapılır.
Uygulamalar esnasında dudak dokularının birleştirilmesi yöntemi ile yarık olan kısım kapatılır. Ve bu sayede normal bir damak yapısı ile simetrik bir dudak yapısı elde edilir. İşlem sonrasında hasta gözlem altında tutularak iyileşme süreci takibe alınır. Ortalama 1-2 haftalık süreç içerisinde hastada iyileşme belirtileri görülür. Ancak diğer cerrahi işlemlerde olduğu gibi bu işlemde de iyileşme süreci hastaya bağlı olarak değişkenlik gösterebilir.
Dudak Damak Yarığı Ameliyat Süreci
Ameliyat sürecine geçmeden önce hastanın bu işlem için uygun olup olmadığı tespit edilir. Uzman cerrah kontrolünde gerçekleştirilen bir ön kontrol yapılır. Bu adımın ardından doktor tarafından uygun görülürse ameliyat planlaması yapılabilir. Ameliyat ortalama 1-2 saat süre içerisinde genel anestezi uygulanarak gerçekleştirilir.
Plastik cerrah tarafından gerçekleştirilen bu işlem dudak yapısının simetrik bir görünüm kazanması için yarığın dikilmesi adımlarını kapsar. Doku birleştirme adımı ile başlayan ameliyat sürecinde son olarak dikiş atılarak işlem tamamlanır. Dudak damak yarığı estetiği işleminin ardından hastanın durumuna göre hastanede gözetim altında kalınması gerekebilir. Bu süre yaklaşık 1-2 gün şeklinde olurken sürenin ardından hastanın evde istirahat etmesi için taburcu işlemleri tamamlanır.
Operasyonun ardından hastanın iyileşme süreci doktor tarafından gözlemlenir. Yapılan Dudak damak yarığı estetiği işleminin sonuçları ve hasta üzerindeki etkileri kontrol altından tutulur. Cerrahi işlem olmasından kaynaklı olarak bazı hastalarda ağrı hissi görülebilir. Bunun yanı sıra hastanın iyileşme sürecinin olumlu bir şekilde ilerlemesi için hastanın beslenmesine ve bakımına dikkat edilmesi gerekir.
Dikişlerin zarar görmesine sebep olacak tutum ve davranışlardan bu süreçte uzak tutulmalıdır. Özellikle dikişlerin alınması gereken zamana kadarki süreçte daha hassas davranmak gerekir. Dikişlerin alınacağı dönemde işlemi gerçekleştiren doktor tarafından iyileşme süreci hakkında detaylı bir bilgi hastaya verir. Bu zamana kadarki sürçte hastanın kontrolü elden bırakmaması gerekir.
Dudak Damak Yarığı Kaç Günde İyileşir?
Dudak damak yarığı estetiği operasyonunun ardından yaklaşık 1-2 hafta aralığında iyileşme sürecinin tamamlanabildiği belirtilebilir. Ancak bu süre her hasta için aynı gelişmez. Hastaların dayanıklılığına ve tedaviye verdiği tepkiye göre iyileşme süreci değişkenlik gösterebilir. Ayrıca iyileşme sürecinde doktor kontrollerini aksatmamak ve hasta bakımını doğru bir şekilde gerçekleştirmek süreci hızlandırabilir.
Yarık dudak damak ile dünyaya gelen bebeklerin hem sağlıklı gelişimi hem de ideal şekilde tedavi edilebilmesi için beslenmeleri büyük bir öneme sahiptir. Bu nedenle gerek emzirme gerekse biberon kullanımı için gerekli şartlar sağlanmalıdır.
Bebekler doğduklarında anne memesini doğal bir şekilde emebilirler ancak dudak ve damak yarıkları söz konusu olduğunda bebeklerin emme hareketi istenilen verimi sağlamayabilir.
Bu noktada bebeğin emme hareketini yapması teşvik edilmeli, anne ile bağ kurması adına emzirmeye özen gösterilmeli ancak yeterli beslenmenin sağlanabilmesi ve annenin süt bezlerinin üretime devam edebilmesi için gerekli önlemler alınmalıdır.
Bu önlemler arasında beslenmenin kontrollü ve yeterli sağlanmasına özen gösterilmesi ve annenin düzenli olarak sütünü sağarak süt üretiminin devamlılığını desteklemesi yer alır. Bebekler için beslenmenin yeterli olarak devam ettirilmesi için dudak damak yarığı biberonu olarak sunulan ürünler tercih edilebilir.
Yarık Dudak Damak Biberonu Nedir?
Dudak damak yarığı biberonu olarak adlandırılan biberonlar özel bir tasarıma sahiptir. Dudak yarıkları bebeklerin memeyi kavrama hareketini verimli yapmasına izin vermese de bu aşamada bebeği desteklemek daha kolaydır.
Ancak damak yarıkları söz konusu olduğunda genzel boğaza ve burun boşluğuna süt kaçması ihtimali gündeme gelir. Ayrıca damak yarıkları olan bebekler anne sütünü yeterince güçlü bir emme kuvveti oluşturamadıkları için çok fazla içemezler. Bu noktada yarık damaklı bebekler için özel olarak tasarlanmış biberonların kullanılması önemlidir.
Bu biberonların tasarımlarında hava girişini önleyen bir valf kullanılmaktadır. Aynı zamanda tasarımda emniyet mekanizması ile süt akışının kontrol edilmesi sağlanır. Yarık damaklı bebeklerde bu biberonların kullanımı ile gaz ve kolik oluşumunun azalmasına katkı sağlanır.
biberonu kullanımında, yarık dudak damaklı bebeklerin beslenmesinde dikkat edilmesi gereken unsurlara dikkat edilmeye devam edilmesi elzemdir. Bebek yatar pozisyonda değil daha dik bir oturma pozisyonunda beslenmelidir.
Yarık dudak damak biberonu kullanırken beslenme esnasında sık mola verilmesi, beslenme süresinin 30 dakikayı geçmemesi ve ağzın sık sık temizlenmesi de önemlidir. Beslenme esnasında verilen molalarda ve sonrasında bebeğin gazı çıkarılmalıdır. Biberon kullanımında bebeği 45 derecelik bir açı ile tutmak daha konforlu bir besleme deneyimi sağlar.
Yarık dudak damak biberonu kullanılırken bebeğin yutkunması takip edilerek senkronize bir şekilde beslenmesi sağlanmalıdır. Biberonun ucundaki emzik damak yarığının olmadığı tarafa yerleştirilmelidir. Eğer damak yarığı tam ortada yer alıyorsa doku bütünlüğünün korunduğu taraf tercih edilmeli, iki taraflı damak yarığı varsa emziğin bebeğin yanağı ve diş eti arasında kalmasına dikkat edilmelidir.
Dudak damak yarıklarında merak edilen noktalardan bir tanesi de ameliyat sonrasında iz kalıp kalmadığıdır. Dudak damak yarıkları tedavisi dudak ve damakta meydana gelen yarıkların yanı sıra bu durumun neden olduğu burun ve kulak problemleri de giderilebilmektedir.
Dudak damak yarığı ameliyatları gelişen teknoloji ile beraber yüksek başarı oranına sahiptir. Hatta birçok kişi için tam anlamıyla fonksiyonel tedavi mümkündür.
Bununla beraber vücuda yapılan her cerrahi müdahale de olduğu gibi dudak damak yarıkları ameliyatı sonrasında da iz kalması oldukça normaldir.
Dudak damak yarığı operasyonları oldukça büyük ameliyatlardır ve yüz çevresine çok müdahale edilir. Bu nedenle mutlaka iz kalmaktadır. Ancak izin büyüklüğü çeşitli faktörlere bağlı olarak değişir.
Ameliyat İzine Etki Eden Faktörler
Dudak damak yarıklarının tedavisinde ameliyat sonrasında iz kalması kaçınılmazdır. Bu noktada en önemli olan unsurlardan bir tanesi izin fark edilebilirliğidir. İzin büyüklüğü ve kalıcılığı çeşitli faktörlere bağlı olarak değişiklik gösterir.
İşinin ehli uzmanlar tarafından gerçekleştirilmiş bir operasyonda daha hafif bir iz kalmaktadır. Ayrıca kullanılan ameliyat tekniği de izin fark edilebilirliğine etki eder.
Ameliyatta daha az iz kalması için operasyonda dudak anatomisine uygun olan tekniğin seçilmesi gerekmektedir. Bu sayede ameliyat sonrasında kalan iz daha az belli olmaktadır.
Ameliyatta kullanılan dikiş malzemeleri de ameliyat izine etki etmektedir. Kaliteli dikiş malzemelerinin kullanılması ile ameliyat izi hafifleyebilmektedir.
Sonuç olarak işinin ehli uzman hekim, doğru teknik ve doğru ameliyat ekipmanları ile neredeyse fark edilmeyecek kadar hafif bir iz kalması mümkün olmaktadır.
Dudak damak yarığı ameliyatı ile burun üzerinde de düzeltme işlemleri yapıldığı takdirde neredeyse hiç belli olmayan izlerin kalması mümkün olmaktadır.
Düzeltme Ameliyatları
Dudak yarıkları burun şeklini de etkilemektedir. Burnun ucunda ve kanat kısımlarında meydana gelen açılmalar ve diğer şekil bozuklukları ya da nefes alışverişi olumsuz yönde etkileyen yapısal bozuklukları gidermek için dudak yarığı ameliyatları ile beraber burunda da düzeltmeler yapılabilmektedir.
Bu sayede daha hafif bir ameliyat izi elde etmek mümkündür. Yine de geri kalan ameliyat izlerinin görünümü daha sonra rötuş ameliyatları ile daha da iyileştirebilmektedir.
İlkokul çağı öncesinde ya da ergenlik döneminde yapılan düzeltme ameliyatları sayesinde yüz güldürücü sonuçlar elde edilebilmektedir.
Dudak damak yarığı en sık görülen doğumsal anomalilerin başında gelmektedir. Yarığın boyutuna bağlı olarak hastalarda yüz görünümü, beslenme, hava yolu, duyma ve konuşma ile ilgili karmaşık problemler meydana gelebilmektedir. Dudak Damak Yarığı Tedavisinde Ortodonti Desteği Ne Zaman Başlar?
Dudak damak yarığı tedavisinde pediatri, plastik ve rekonstrüktif cerrahi, çene cerrahisi, kulak burun boğaz, ortodonti, konuşma terapisi, pediatrik diş hekimliği, protez diş hekimliği ve psikoloji gibi birçok disiplinden yararlanılabilmektedir.
Dudak damak yarığı olan hastaların ortodontik ve cerrahi tedavisi oldukça kapsamlıdır. Bu tedavi genellikle doğumla birlikte başlar ve kraniyofasiyal iskelet büyümesinin sona erdiği yetişkinliğe kadar devam eder.
Ortodontistin tedavideki zamanlaması ve rolü tedavinin yönetimi açısından önemlidir. Dudak damak yarığı tedavilerinde tam rehabilitasyonun amacı mümkün olan en az müdahale ile tedavi sonucunu en üst düzeye çıkarmaktır.
Ortodonti Desteği Nasıl Başlar?
Dudak damak yarığı tedavisinde doğumu takip eden ilk hafta içerisinde genellikle nazoalveolar şekillendirme için ortodontist tarafından dudak damak yarığı ölçüleri alınarak plastik aygıt yapılır.
Plastik aygıt dudak damak yarığı ameliyatına kadar kullanılmaktadır. Bebekler bu plastik aygıta kısa sürede alıştığı için kullanımı kolaydır. Aygıt temizliği son derece önemlidir ve ortodontist tarafından önerilen şekilde temizliğinin düzenli olarak gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
Ameliyat sonrasında ise aygıtın kullanımına ihtiyaç duyulmamaktadır. Ortodontik tedavi ile dişlerin şekli ve pozisyonu düzeltilmektedir. Dudak damak yarığı ile doğan çocukların büyük bir kısmı ortodontik tedaviye ihtiyaç duymaktadır.
Ortodonti Desteği Nasıl Gerçekleştirilir?
Dudak damak yarıklı hastaların ameliyata kadar olan ortodonti desteğinde genel olarak nazoalveolar molding adı verilen teknik tercih edilir. Bu sayede diş yuvası, dudak ve burun ameliyat öncesinde kalıplanmış olur.
Kısaca NAM olarak bilinen bu teknikte plastik aygıtlar oral ve nazal olmak üzere iki bileşene sahiptir. Oral bileşen yarık alveolleri birbirlerine yaklaştırır. Nazal bileşen ise yarık burun üzerinde yer alan çarpık burun kıkırdağını şekillendirerek daha simetrik hale getirir.
Dişler ilk 4 – 14 aylık süreçte çıkar. Çocuk 3 yaşına geldiğinde ise tüm dişler çıkmış olur. Yarık bölgesi civarında yer alan dişlerin yapılarında farklılıklar görülmesi muhtemeldir. Diğer taraftan kalıcı dişler süt dişlerinin formasyonunda meydana gelen bu durumdan etkilenmez. Dudak Damak Yarığı Tedavisinde Ortodonti Desteği Ne Zaman Başlar?
Pierre Robin sekansı alt çenede farklı seviyelerde meydana gelen darlık ve buna bağlı dilin geriye kaçması ve solunum sıkıntısı sorunu meydana gelmesi olarak ifade edilir.
Pierre Robin Sendromu olarak ifade edildiğinde yanlış anlaşılan ve çok daha korkutucu olan bu durumu sendrom olarak tanımlamak doğru değildir.
Kısacası Pierre Robin Sendromu diye bir tanım yanlıştır, söz konusu durumun Pierre Robin Sekansı olarak ifade edilmesi gerekmektedir.
Pierre Robin sekansı, bebeklerde doğuştan oluşan tıbbi bir durumdur ve üç ana belirtisi vardır. Belirtilerin ilki, mikrognatidir. Bu durum bir bebeğin alt çenesinin normalden daha küçük veya geride durması olarak ifade edilebilir. İkincisi, Glossoptosis, bebek dilinin normal yerine oturmadığı ve geriye doğru düştüğü bir durumdur. Son belirti ise, Pierre Robin sekansıdı olabilir. Pierre Robin sekansına sahip bebeklerde damakta veya dudakta yarıklar olabilir.
Pierre Robin Sekansı Hakkında Bilinmesi Gerekenler
Pierre Robin Sekansı olarak ifade edilen durum çenenin az gelişmesi, çenenin az gelişmesine bağlı olarak dilin geriye kaçması ve bu geriye kaçış sonunda da üst solunum yolu tıkanıklığı meydana gelmesi olarak tanımlanır.
Pierre Robin Sekansı nadir görülen bir durum olsa da sekansın yaygınlığı damak yarıklı çocuklarda artmaktadır.
Pierre Robin Sekansı meydana gelme olasılığı kız ve erkek çocuklarda eşit olarak tanımlanır ancak ikiz doğumlarda daha yüksek bir insidans olduğu yapılan araştırmalarda görülmüştür.
Pierre Robin Sekansı Neden Olur?
Pierre Robin sekansı nedenleri tam olarak bilinmemektedir ancak bilim Pierre Robin Sekansı’nın nedenin genetik ve çevresel koşulların karmaşık bir kombinasyonu olabileceğini gösterir. Sekansın genetik ve aile geçmişi ile ilişkisi olabileceği söyler. Aile üyelerinin benzer durumları olması, bu durumun genetik olarak taşındığını gösterebilir.
Bebeğin yüz ve alt çenesi doğru gelişmediği durumlarda Pierre Robin sekansı gelişebilir. Alt çene normalden küçük veya geride olduğunda, dil geriye düşebilir ve normal pozisyonunu alamayabilir. Bunun sonucunda Pierre Robin Sekansı ortaya çıkabilir.
Pierre Robin Sendromu Belirtileri Nelerdir?
Pierre Robin sekansı belirtileri kişiden kişiye değişebilir. Semptomlar bazı bebeklerde daha hafif olabilirken, diğerlerinde daha ağır olabilir. Bu nedenle, her PRS durumu özeldir. Bebeğin alt çenesi bazen normalden daha küçüktür veya geride durur. Bu, alt çenenin tipik gelişimini tamamlayamadığını gösterir. Bazı durumlarda, bebeklerin dili normal pozisyonunda değildir ve sıklıkla geriye doğru düşer. Bu gibi durumlarda Dil hava yolunu tıkayabilir ve solunum sorunlarına neden olabilir.
Bebekler yatarken solunum sorunları yaşayabilirler. Dil hava yolunu tıkaması, horlama, sık sık uyanma ve solunum durmaları gibi semptomlara neden olabilir. Bebeklerin dili normal pozisyonunu alamadığı için emme ve yutma sorunları yaşayabilirler. Bu nedenle büyüme geriliği ve beslenme sorunları ortaya çıkabilir.
Pierre Robin Sendromu Genetik midir?
Pierre Robin sendromu (PRS), genetik olarak temellendirilebilir ancak tamamen genetik olmayabilir. Pierre Robin sekansı nedenleri karmaşık olabilir ve kişiden kişiye değişebilir. PRS, aileden gelen sebeplerden kaynaklanabilir. Bu duruma sahip bireylerin birinde veya her ikisinde de genetik mutasyonlar veya varyasyonlar bulunabilir. Stickler sendromu veya Pierre Robin gibi genetik sendromlarla bağlantı kurulabilir.
Pierre Robin Sekansı Neden Ortaya Çıkar?
Pierre Robin sekansı ortaya çıkmasında genetik, çevresel ve gelişimsel problemler bulunabilir. Bu sendrom, aileden ve atadan kaynaklı genetik faktörlere bağlı olarak ortaya çıkabilir. Bu duruma sahip bireylerin birinde veya her ikisinde de genetik mutasyonlar veya varyasyonlar bulunabilir.
Hamilelik sırasında anne adayının karşılaştığı çevresel koşullar, bebekte Pierre Robin sekansı geliştirme olasılığını artırabilir. Bu nedenler arasında ilaç kullanımı, alkol tüketimi veya bazı hastalıklara yakalanmak gibi çevresel faktörler ön plana çıkabilir. Bu faktörlere bağlı olmaksızın, bebeğin yüz ve alt çene gelişimi sırasında meydana gelen gelişimsel faktörlerin de bir sonucu olabilir.
Pierre Robin Sekansı Nasıl Tedavi Edilir?
Pierre Robin Sekansı çocuktan çocuğa değişebilen seviyelerde görülebileceği için tek tip bir tedavi yönteminden bahsetmek mümkün değildir.
Ayrıca her damak yarıklı bebekte ya da çene darlığı olan bebekte Pierre Robin Sekansı olacak diye bir durum söz konusu değildir.
Şiddetli olmayan vakalarda çocuğun sadece yüzüstü yatırılması yeterli olurken ilerleyen olgularda dilin alt dudağa veya çeneye dikilmesi gerekebilir. Şiddetli vakalarda alt çenenin kırılarak öne alınması gereksinimi de gündeme gelebilir.
Pierre Robin Sekansı görülen damak yarıklı bebeklerde olası bir ameliyat solunum sıkıntısı riskinin meydana gelmemesi için damak yarık ameliyatının bir süre ertelenmesi gerekebilir. Bu durumda operasyon 1 yaşına kadar ertelenerek olası riskler minimize edilmiş olur.
Dudak ve damak yarıkları hakkında daha fazla bilgi için Youtubekanalımızı ziyaret edin.