Dudak damak yarığı, üst dudakta ya da damakta meydana gelen açıklıklardır. Henüz anne karındaki bebeğin gelişiminde meydana gelen yüzdeki şekil bozukluklarıdır. Bu yarıkların dudağın ya da damağın her iki tarafında meydana geldiği durumlara ise bilateral yani çift taraflı dudak damak yarığı adı verilmektedir. Tek taraflı ve çift damaklı yarıkların en büyük farklardan birisi orta kısımda kalan dudak ve diş etidir. Bu kısımlar diğer taraflardan tamamen ayrılabildiği gibi aynı zamanda parçalı olarak da ayrılabilmektedir. Dudak damak yarığı olan her 10 çocuktan birinde bu durum çift taraflı olarak gözlemlenmektedir.
Çift Taraflı Dudak Damak Yarığı Tedavisi
Çift taraflı dudak yarığı tedavisine 3 ile 6. aylar arasında başlanmaktadır. İlk ameliyatta dudağın bir tarafındaki yarık düzeltilmektedir. Bu ameliyattan 1 ay sonra ise ikinci bir ameliyat yapılmaktadır. Bu şekilde dudak normal haline döndürülebilmektedir. Ameliyatta yarığın her iki tarafına da kesikler açıklamaktadır. Bu kesikler ile oluşturulan flepler dikilerek normal bir dudak elde edilmektedir. Özellikle yarığın derin olduğu durumlarda ek burun ameliyatı da gerekebilmektedir. Bu ameliyat kombine bir şekilde gerçekleştirilmektedir. Ameliyat bebeğin hayat kalitesini, yemek yemesini, nefes almasını ve konuşmasını önemli ölçüde etkilemekte ve iyileştirmektedir. İlerleyen dönemlerde de ise ek bir ameliyata pek fazla gerek duyulmamaktadır.
Ameliyat Sonrası Ek Tedaviler
Dudak damak yarığı tedavileri sadece ameliyattan ibaret bir tedavi değildir. Bebeğin sağlıklı bir şekilde büyümesi için bir ekip tarafından düzenli olarak kontrol edilmesi gerekmektedir. Beslenme uzmanı ve konuşma terapisti ile bebeğin sağlıklı bir şekilde beslenmesi ve düzgün bir şekilde konuşması sağlanmaktadır. Kalıcı diş büyümesini ve üst çeneyi desteklemek için damak yarığı olan çocuklarda 8 yaşındayken bir ameliyat daha gerekebilmektedir. Damak yarığı olan çocukların yaklaşık olarak %20’sinin konuşmasının iyileşmesi için ameliyata ihtiyaç duyulmaktadır. Operasyonlar tamamlandıktan sonra görünüş olarak da önemli ölçüde iyileşme elde edilmektedir ve bu iyileşme zaman geçtikçe düzelmektedir. Ancak tamamen bir iyileşme ve izsiz bir görünüm büyük ölçüde mümkün olmamaktadır.