Dudak damak yarıklarında merak edilen noktalardan bir tanesi de ameliyat sonrasında iz kalıp kalmadığıdır. Dudak damak yarıkları tedavisi dudak ve damakta meydana gelen yarıkların yanı sıra bu durumun neden olduğu burun ve kulak problemleri de giderilebilmektedir.
Dudak damak yarığı ameliyatları gelişen teknoloji ile beraber yüksek başarı oranına sahiptir. Hatta birçok kişi için tam anlamıyla fonksiyonel tedavi mümkündür.
Bununla beraber vücuda yapılan her cerrahi müdahale de olduğu gibi dudak damak yarıkları ameliyatı sonrasında da iz kalması oldukça normaldir.
Dudak damak yarığı operasyonları oldukça büyük ameliyatlardır ve yüz çevresine çok müdahale edilir. Bu nedenle mutlaka iz kalmaktadır. Ancak izin büyüklüğü çeşitli faktörlere bağlı olarak değişir.
Ameliyat İzine Etki Eden Faktörler
Dudak damak yarıklarının tedavisinde ameliyat sonrasında iz kalması kaçınılmazdır. Bu noktada en önemli olan unsurlardan bir tanesi izin fark edilebilirliğidir. İzin büyüklüğü ve kalıcılığı çeşitli faktörlere bağlı olarak değişiklik gösterir.
İşinin ehli uzmanlar tarafından gerçekleştirilmiş bir operasyonda daha hafif bir iz kalmaktadır. Ayrıca kullanılan ameliyat tekniği de izin fark edilebilirliğine etki eder.
Ameliyatta daha az iz kalması için operasyonda dudak anatomisine uygun olan tekniğin seçilmesi gerekmektedir. Bu sayede ameliyat sonrasında kalan iz daha az belli olmaktadır.
Ameliyatta kullanılan dikiş malzemeleri de ameliyat izine etki etmektedir. Kaliteli dikiş malzemelerinin kullanılması ile ameliyat izi hafifleyebilmektedir.
Sonuç olarak işinin ehli uzman hekim, doğru teknik ve doğru ameliyat ekipmanları ile neredeyse fark edilmeyecek kadar hafif bir iz kalması mümkün olmaktadır.
Dudak damak yarığı ameliyatı ile burun üzerinde de düzeltme işlemleri yapıldığı takdirde neredeyse hiç belli olmayan izlerin kalması mümkün olmaktadır.
Düzeltme Ameliyatları
Dudak yarıkları burun şeklini de etkilemektedir. Burnun ucunda ve kanat kısımlarında meydana gelen açılmalar ve diğer şekil bozuklukları ya da nefes alışverişi olumsuz yönde etkileyen yapısal bozuklukları gidermek için dudak yarığı ameliyatları ile beraber burunda da düzeltmeler yapılabilmektedir.
Bu sayede daha hafif bir ameliyat izi elde etmek mümkündür. Yine de geri kalan ameliyat izlerinin görünümü daha sonra rötuş ameliyatları ile daha da iyileştirebilmektedir.
İlkokul çağı öncesinde ya da ergenlik döneminde yapılan düzeltme ameliyatları sayesinde yüz güldürücü sonuçlar elde edilebilmektedir.
Hamilelik esnasında yüz ve ağız içi gelişiminde yer alan yapıların tam olarak birleşememesi sonucunda dudak damak yarıkları meydana gelmektedir. Dudakta meydana gelen yarıklar bulunduğu tarafa göre tek ve çift taraflı olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.
Dudak yarıkları ayrıca tam ve tam olmayan şeklinde iki farklı kapsamda değerlendirilmektedir. Damak yarıkları ise yumuşak damak yarıkları ve sert damak yarıkları olmak üzere iki şekilde ele alınır.
Gelişen teknoloji sayesinde günümüzde kullanılan görüntüleme yöntemleri ile dudak damak yarıkları daha bebek anne karnındayken teşhis edilebilmektedir. Dudak damak yarıkları tedavi edilebilmektedir.
Bu tedavi içerisinde ortodonti ve psikoloji gibi farklı dalların da yer aldığı multidisipliner bir süreçtir. Dudak damak yarıkları ameliyatı büyük ameliyatlardır ve her ameliyatta olduğu gibi bu ameliyatlarda da bazı riskler bulunmaktadır.
Ameliyat Sonrası Fistül Sorunu
Dudak damak yarıkları ameliyat ile kalıcı ve daha önemlisi başarılı bir şekilde tedavi edilebilmektedir. Ancak her operasyonda olduğu gibi dudak damak yarıkları operasyonunda da bazı riskleri vardır.
Bunlardan en sık görüleni damak yarığı ameliyatı sonrasında meydana gelen oronasal fistüldür. Açılma olarak da bilinen fistül dikişlerin herhangi bir sebeple genişlemesiyle delik meydana gelmesi olarak ifade edilebilir.
Açılmalar yüzeysel, derin, tam açılma gibi farklı şekillerde meydana gelebilmektedir. Başarılı bir şekilde gerçekleştirilen ameliyatlardan sonra tam açılma riski oldukça düşüktür. Yüzeysel olarak meydana gelen açıklıkların önemli bir kısmı ise zaman içerisinde kendiliğinden ortadan kalkmaktadır.
Çekme Problemi
Dudak yarığı ameliyatı sonrasında görülen durumlardan bir tanesi de çekmedir. Meydana gelen dudak yarığının şiddeti, ameliyat sonrasında yani iyileşme sürecinde yapılan bazı yanlışlar ve bebeğin genetik yapısına bağlı olarak meydana gelen çekme değişiklik gösterir.
Ameliyat yarasının iyileşmesinin doğal bir sonucu olarak çekme mutlaka meydana gelmektedir. Çekmenin en yüksek olduğu evre ameliyatı takip eden üç aylık dönemdir. Çekmenin gevşemesi yaklaşık olarak altıncı ayı bulabilmektedir.
Çekmenin şiddetini azaltmayı sağlayan özel bir masaj uygulaması bulunmaktadır. Bununla beraber iz jeli uygulaması da çekme yaşayan hastalara yardımcı olabilmektedir.
İyileşme gerçekleştikçe çekme de ortadan kalkmaktadır. Hastaların çok büyük bir kısmında çekmeye bağlı olarak bir ameliyatın gerçekleştirilmesine gerek duyulmamaktadır.
Dudak damak yarığı en sık görülen doğumsal anomalilerin başında gelmektedir. Yarığın boyutuna bağlı olarak hastalarda yüz görünümü, beslenme, hava yolu, duyma ve konuşma ile ilgili karmaşık problemler meydana gelebilmektedir. Dudak Damak Yarığı Tedavisinde Ortodonti Desteği Ne Zaman Başlar?
Dudak damak yarığı tedavisinde pediatri, plastik ve rekonstrüktif cerrahi, çene cerrahisi, kulak burun boğaz, ortodonti, konuşma terapisi, pediatrik diş hekimliği, protez diş hekimliği ve psikoloji gibi birçok disiplinden yararlanılabilmektedir.
Dudak damak yarığı olan hastaların ortodontik ve cerrahi tedavisi oldukça kapsamlıdır. Bu tedavi genellikle doğumla birlikte başlar ve kraniyofasiyal iskelet büyümesinin sona erdiği yetişkinliğe kadar devam eder.
Ortodontistin tedavideki zamanlaması ve rolü tedavinin yönetimi açısından önemlidir. Dudak damak yarığı tedavilerinde tam rehabilitasyonun amacı mümkün olan en az müdahale ile tedavi sonucunu en üst düzeye çıkarmaktır.
Ortodonti Desteği Nasıl Başlar?
Dudak damak yarığı tedavisinde doğumu takip eden ilk hafta içerisinde genellikle nazoalveolar şekillendirme için ortodontist tarafından dudak damak yarığı ölçüleri alınarak plastik aygıt yapılır.
Plastik aygıt dudak damak yarığı ameliyatına kadar kullanılmaktadır. Bebekler bu plastik aygıta kısa sürede alıştığı için kullanımı kolaydır. Aygıt temizliği son derece önemlidir ve ortodontist tarafından önerilen şekilde temizliğinin düzenli olarak gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
Ameliyat sonrasında ise aygıtın kullanımına ihtiyaç duyulmamaktadır. Ortodontik tedavi ile dişlerin şekli ve pozisyonu düzeltilmektedir. Dudak damak yarığı ile doğan çocukların büyük bir kısmı ortodontik tedaviye ihtiyaç duymaktadır.
Ortodonti Desteği Nasıl Gerçekleştirilir?
Dudak damak yarıklı hastaların ameliyata kadar olan ortodonti desteğinde genel olarak nazoalveolar molding adı verilen teknik tercih edilir. Bu sayede diş yuvası, dudak ve burun ameliyat öncesinde kalıplanmış olur.
Kısaca NAM olarak bilinen bu teknikte plastik aygıtlar oral ve nazal olmak üzere iki bileşene sahiptir. Oral bileşen yarık alveolleri birbirlerine yaklaştırır. Nazal bileşen ise yarık burun üzerinde yer alan çarpık burun kıkırdağını şekillendirerek daha simetrik hale getirir.
Dişler ilk 4 – 14 aylık süreçte çıkar. Çocuk 3 yaşına geldiğinde ise tüm dişler çıkmış olur. Yarık bölgesi civarında yer alan dişlerin yapılarında farklılıklar görülmesi muhtemeldir. Diğer taraftan kalıcı dişler süt dişlerinin formasyonunda meydana gelen bu durumdan etkilenmez. Dudak Damak Yarığı Tedavisinde Ortodonti Desteği Ne Zaman Başlar?
Dudak yarıkları hamileliğin dördüncü ve yedinci haftaları arasında oluşur. Hamilelikte bebek gelişirken vücut dokusu ve başın her iki tarafındaki özel hücreler yüzün merkezine doğru gelerek yüzü oluşturur. Bu birleşme ağız ve dudağı meydana getirmektedir. Yetişkinlerde Dudak Damak Yarığı Tedavisi Nasıl Yapılır?
Dudakları oluşturan dokuların doğumdan önce tamamen birleşmemesi durumunda dudak yarığı meydana gelir.
Damak yarıkları ise hamileliğin altıncı ve dokuzuncu haftalarında meydana gelmektedir. Ağız çatısını oluşturan dokuların tamamen birbirine katılmamasıyla gerçekleşir.
Bazı bebeklerde damağın hem önünde hem de arkasında açıklık oluşurken bazı bebeklerde sadece bir bölümde açıklık meydana gelir.
Dudak damak yarıkları doğuştan bir hastalık olduğu için doğum sonrasında tedavi edilmesi gerekir. Ancak dudak damak yarığı tedavisi yetişkinlerde de gerçekleştirilebilmektedir.
Dudak Damak Yarığı Nasıl Tedavi Edilir?
Doğumdan hemen sonra başlayan dudak damak yarığı tedavisi hastanın durumuna da bağlı olarak 20 yaşına dek sürmektedir. Bu süreçte hastalar 5 – 6 farklı operasyon geçirmektedir. Tedavinin bu kadar uzun sürmesinin nedeni yüzün yapısının tamamlamasının beklenmesidir.
Ancak yetişkinlerde böyle bir durum olmadığı için daha hızlı bir girişim mümkündür. Bununla beraber burunda meydana gelen kayma sonucunda ortaya çıkan burun deliklerindeki asimetrik görünüm, havalanma farklılıkları, burun ucunun bir tarafa daha yatık olması ya da burun kanadının bir tarafa doğru daha açık durması gibi bozukluklar da mevcuttur. Yetişkinlerde bu bozukların giderilmesi daha zordur.
Burun içi kıkırdağın yetişkinlerde daha düşük elastikiyete sahip olması ve gelişim ile beraber deformasyonun artması nedeniyle burun tedavisi daha zor gerçekleşir.
Yetişkinlerde tedavi sonrasında konuşma bozukluğunun giderilmesi için konuşma terapisi de gerekli olabilmektedir.
Dudak Damak Yarığı Tedavisi Ne Zaman Yapılmalı?
Tedavi zamanlamasının 1 yaşa kadar olmasının en önemli nedenlerinden biride konuşmaya etkisi. Dudak damak yarığı ile doğmuş olan kişilerde tedavi kısa sürede gerçekleştirilmelidir. Dudak yarıklarının bebekler en geç 1 yaşına geldiğinde kapatılmış olması gerekmektedir.
Henüz gelişim çağı tamamlanmadığı için ameliyatların bir kısmı hem daha kolay yapılır hem de daha etkili sonuçlar elde edilebilir.
Ayrıca üç yaşın öncesi hatırlanmadığı için henüz bir travma gelişmeden hastalığın tedavi edilmesi son derece önemlidir. Yetişkinlerde Dudak Damak Yarığı Tedavisi Nasıl Yapılır?
Dudak damak yarıklı bebekler sadece kozmetik bir soruna sahip değillerdir. Bu nedenle dudak damak yarıklı bebeklerin mutlaka bir uzman tarafından değerlendirilmeleri gerekir.
Dudak yarıklı, damak yarıklı ve hem damak hem dudak yarıklı bebeklerde tedavi süreci farklı şekillerde ilerler.
Hem yarıkların şekli, sayısı hem de bebeğin genel sağlık durumu dudak damak yarıklı bebeklerin tedavi planlamasında etkilidir.
Sadece dudak yarıklı bebekler ile dudak damak ya da damak yarıklı bebeklerin ameliyat gereksinimlerinin ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekir.
İleri Yaşlarda Ciddi Sağlık Sorunları Gündeme Gelebilir
Dudak yarıklı bebeklerde sorunun kozmetik olduğu düşüncesi yaygındır ancak dudak damak yarıklı bebeklerde ilerleyen dönemlerde ciddi diş sorunları olabileceği unutulmamalıdır.
Az miktardaki dudak yarıklarının zamanla kapanacağı ve çok rahatsız etmeyecek bir kozmetik soruna dönüşebileceği düşüncesi yanlıştır.
Özellikle diş kemerinde eksiklik olması durumunda çok ciddi diş sorunları meydana gelebileceği unutulmamalıdır.
Tedavi edilmeyen dudak yarıkları çocukların ciddi diş sorunlarına sahip olmalarının yanı sıra akran zorbalığına maruz kalmalarına da neden olabilir.
Hem diş bozuklukları ve bu bozukluklara bağlı ortodonti tedavi gereksinimlerinde yapılacak tedavi planlarının zorlayıcı olması hem de akran zorbalığı tedaviyi zorunlu hale getirir.
Damak yarıklarında ameliyat, çocuklarda işitme konuşma fonksiyonlarında bozukluklar meydana gelmemesi adına mutlaka yapılmalıdır. Tedavi edilmeyen damak yarıkları ilerleyen dönemlerde çocuklarda konuşma ve işitme sorunlarına yol açar.
Yetişkinlik döneminde tedavi edilmeyen damak yarıklarına bağlı akciğer kapasitesinde azalma meydana gelir.
Damak yarığı sebebiyle nefes alıp verme esnasında hava giriş çıkışı çok rahat olduğundan burun içerisinde konka olarak adlandırılan yapılar büyüme eğilimi gösterir ve bu da solunum problemlerine neden olur.
Cerrahi Tedavi Tek Seçenek
Dudak damak yarıklı bebeklerin tedavisinden cerrahi tek seçenektir. Hem dudak hem de damak bölgesindeki yarıkların doğru şekilde kapatılması gerekir. Bunun için de bebeğin durumuna göre planlanan bir cerrahi müdahale yapılır.
Ameliyat sonrasında çocuğun gelişimi takip edilir, belirli aralıklar ile kontrolleri yapılır ve gerekli görülmesi halinde tekrar cerrahi planlama yapılabilir.
Dudak damak yarıklı bebekler sağlıklı bebekler olsalar da kaliteli ve konforlu bir hayata sahip olabilmeleri için mutlaka zamanında tedavi edilmeleri gerekir.
Dudak damak yarıklarında cerrahi tedavinin çok özenle planlanması gerekiyor. Bebeklerin gelişimlerinin yakından takibi ve doğru zaman seçilerek uzun vadede gelişim sorunlarına neden olabilecek dudak damak yarıklarının tedavisinin planlanması büyük önem taşıyor.
Dudak damak yarıklarının tedavisinden geç kalınması, tedavi planının tam değerlendirme yapılmadan hazırlanması, dudak damak yarıklarıyla birlikte varsa diğer anomalilerin göz önünde bulundurulmaması operasyonların başarı oranında büyük bir öneme sahip.
Kliniğimizde yaptığımız tedavilerin genel bir değerlendirmesini yaptığımız zaman dudak damak yarıklarının tedavisinde dünya genelinde başarı kriteri olarak ele alınan kriterlerde çok başarılı sonuçlar elde ettiğimizi söyleyebiliriz.
Dudak Damak Yarığı Cerrahisi ve Kozmetik Başarı
Dudak damak yarıkları cerrahisi ile katıldığımız konferanslar, paneller ve dünya çapında bu alanda otorite kabul edilen kurumlar ile yaptığımız görüşmeler sonucunda verilerimiz kozmetik açıdan dünya standartlarında sonuçlar elde ettiğimizi görüyoruz.
Dudak damak yarıkları için yaptığımız operasyonlardan sonra revizyon gereksinimi minimumda olduğu için elde ettiğimiz estetik sonuçların dünya geneliyle yarıştığını söyleyebiliriz.
Fistül Oranı 0’a Yakın
Dudak damak yarıkları cerrahisinde başarı kriterlerinden birisi de operasyon sonrası fistül oluşum oranıdır. Dudak damak yarıklı bebeklerde operasyon sonrası fistül oluşumu belirli bir orana kadar normal kabul edilir.
Kliniğimizde gerçekleştirdiğimiz operasyonların sonuçlarına baktığımız zaman fistül oranının 0’a yakın olduğunu söyleyebiliriz. Bu oran bizi dünya çapındaki sayılı merkezler arasına yerleştiriyor.
Fistül oranlarının 0’a yakın olması tedavi planlamalarımızın ve uygulamalarımızın başarısının en önemli kanıtları arasında yer alıyor. Bu oran ile dünyanın sayılı klinikleri arasında listeleniyoruz.
Konuşma Bozukluklarında Dünya Standartları Üzerinde Başarı
Dudak damak yarıklı bebeklerde tedavi sonrasında konuşma bozuklukları olması normal karşılanıyor.
Dudak damak yarıkları cerrahisi sonrasında dünya genelinde başarı olarak kabul edilen konuşmada anlaşılabilirlik oranı ise %80. Biz kliniğimizde gerçekleştirdiğimiz tedavilerde bu oranı %85’e çıkardık.
Dudak damak yarıkları cerrahisinde en önemli başarılı kriterleri arasında yer alan konuşmada anlaşılırlık kriterinde, dünya standartlarının üzerinde sonuçlar aldığımızı rahatlıkla söyleyebiliriz.